Nasıl parlıyor nasıl
  	Trabzondakı daşlar
  	Bir kaç dane diyeyim
  	Dinlesin arkadaşlar
  	Vali keliyi vali
  	Elleri keri bağlı
  	Biraz darif edeyim
  	Başıma gelen hali
  	Aca nereye korler
  	Sevdalıktan eleni
  	Biraz darif edeyim
  	Başıma gelen hali
  	Sevdalık ede ede
  	Geldim ha bu yaşıma
  	Bir güzel yol şaşırdı
  	Geldi yanı başıma
  	Ver Allahim sabırlık
  	Sevdalı yürekliye
  	Sordum kız nerelisin
  	Nerden geldin buraya
  	Derenin kıyısında
  	Yıkıyı çamaşırı
  	Sordum kız nerelisin
  	Dedi kıran aşırı
  	Dedim Urum kızına
  	Kız annen arar seni
  	Başladı yalvarmıya
  	Sen alacasın beni
  	Ah ne dedimsen ona
  	Ondan kurdulamadım
  	O kavurun kızının
  	Gönlünü kıramadım
  	Seni yuduren arar
  	Ufacığıma dedim
  	Gönlünü kıramadım
  	Aldım kabul eyledim
  	O benim güzelimlan
  	Yaylaya gideceğim
  	Daha yeni sevdalı
  	Söyleyi güleceğim
  	Daha yeni sevdalı
  	Sormayın aramızı
  	Nazlı yarin annesi
  	Şikahat etti bizi
  	O benim ufacığım
  	Zilifini darıyı
  	Geldi iki jandarma
  	Köyde beni ariyi
  	Aldım ufacığımı
  	Aldım da çıkdım evden
  	Jandarmalar arıyor
  	Çıkalım ha bu köyden
  	Dedi bana güzelim
  	Biz gidelim nereye
  	O benim güzelimlan
  	Kezerken köyden köye
  	Köyden köye kezerken
  	Geldik Kemaliyeye
  	O benim güzelimlan
  	Orada biraz kaldım
  	Bir gün bir akşam
  	Üsdü aksı bir haber
  	Aksı bir haber aldım
  	Dedim nedir bu haber
  	Jandarmalar geliyor
  	Başçavuş da beraber
  	Hemen çıkdım kapıya
  	Bir sağa sola bakdım
  	Aldım ufacığımı
  	Hemen oradan kaçtım
  	Kel beşime beşime
  	Deyirim e kız sana
  	Biraz bu yana geldim
  	Kavuşdım bir ormana
  	Daha güzel olursın
  	Dara başını dara
  	O benim güzelimlan
  	Çıkdık da yaylalara
  	Yaylanın çimeninde
  	Yarim dizime yattı
  	Oturduk dinlenirken
  	Karanlık da kabattı
  	Dedi bana güzelim
  	Biz gidelim nereye
  	Akşamı aldık ele
  	Döndık ordan keriye
  	Şu karşıdan aşağı
  	Dere geliyi dere
  	Saat iki zamanı
  	Geldik endik bir eve
  	Aldım ufacığımı
  	Aldım da çıkdım düze
  	Geldik ordakı eve
  	Yadak serdiler bize
  	Ha buradan aşağı
  	Yol iner Badişağa
  	O benim güzelimlan
  	Kakdık yatdık aşağa
  	Verdiğin şeker beri
  	Aldım güzelim aldım
  	Birkaç akşam uykusuz
  	Kaldım orada kaldım
  	Dedim Urum kızına
  	Kız seni ne edeyim
  	Yakaladıler bizi
  	Uyan dedi Hüseyin
  	Haçan uyandım bakdım
  	Ağlayı da duruyı
  	Bakdım kabıdan biri
  	Hüseyin bağırıyı
  	Usdam kaç günde yabdın
  	Ha bu kadar yabıyı
  	Yürüdüm adım adım
  	Vardım açdım kabıyı
  	Bakdım burda dostlarım
  	Etti bana bu işi
  	Kırdı içeri bakdım
  	Maçkanın başçavuşu
  	Sevdalığın beşine
  	Dökerdim derlerimi
  	Kırdı içeri hemen
  	Bağladı ellerimi
  	Bakdı burda yarimin
  	Eli koynunda kaldı
  	Düfek bıçak dabanca
  	Nem varısa dopladı
  	Ha buradan aşağı
  	Yol iner Badişağa
  	Aldı vurdıler bize
  	Hemen oradan aşağa
  	Düfeğim omuzuma
  	Kola kiderim kola
  	Doğrı ordan biz endik
  	Ordan da karakola
  	Yaylanın çimeninde
  	Yata güzelim yata
  	Ordan haraket ettik
  	Endik da Akçaabada
  	Asker ettiler beni
  	Mekdup yazsam gımume
  	Aldı çıkdıler bizi
  	Doğrı mutteimume
  	Dururken kabısında
  	Mutteimum çağırdı
  	Aldı ifademizi
  	Beni yardan ayırdı
  	Kız sana vurulalı
  	Kalmadım yarı yarı
  	Allah başa vermesin
  	Canlı ayrılıkları
  	Yüreğimin derdini
  	Düketsam kısa kısa
  	Aldılar beni ordan
  	Kedirdiler mabusa
  	Mabusane önünden
  	Arkadaşlar geçiye
  	Bakmazlar darafıma
  	Bişe mi der Hüseyin
  	Olup olmaz sözlerin
  	Dedim güzelim dedim
  	Birinci mahkemede
  	Altı ay ceza yedim
  	Ha bu kadar şeyleri
  	Saya güzelim saya
  	Bir ayı deyçil düşdü
  	İndi damam beş aya
  	İkballerimiz ağır
  	Güzelim ne edelim
  	Hepsini desam bitmez
  	Kısa kısa kidelim
  	Cebundakı yamayı
  	Diyorlar yağlık yağlık
  	Bu iş de böyle kalsın
  	Sizlere olsun sağlık
Hüseyin Köseoğlu Trabzon Destan. Trabzon, Akçaabat'a aittir. 29.05.1963 tarihinde derlenmiştir. Auf Der Fiedel Mein – Volkslieder Von Der Osttürkischen Schwarzmeerküste, Ursula und Kurt Reinhard, Berlin, 1968.