Yine bir kasafat çöktü serime
 Kalkup bu yerlerden göçmeyince olmaz
 İnanman ağalar ata bindiğim
 Misis’in köprüsün geçmeyince olmaz
 Sakır adasından mirşem şalından
 Yavru şahan uçurmuşum kolumdan
 Zalim bir bey eder beni yolumdan
 Şu koca Ceyhan suyun geçmeyince olmaz
 Dolanaydım yar Savat’ın yolundan
 Aşaydım da Ulucağın belinden
 Kurtuluş yoktur da Ömer Bey’in dilinden
 İnüp bir dolusun içmeyince olmaz
 Yine göründü de Setren dağları
 Al yeşil giyinmiş bahçeleri bağları
 Siz imdat eyleyin de Kızık beyleri
 Şu koca Antep’e girmeyince olmaz
 Elbeyoğlu bunda çalar da sazı
 Cana kâr ediyor cilvesi nazı
 Gözlerin sevdiğim Gündeşli kızı
 Can karar kılmıyor uçmayınca olmaz