Ela gözlü nazlı yari
 Görem dedim göremedim
 Boş kalmıştır kavil yeri
 Varam dedim varamadım
 Gönlümün gülü nerede
 Engeller durmaz arada
 Emine’yle ben murada
 Erem dedim eremedim
 Şeker kaymak tatlı dili
 Kınalamış nazik eli
 Koynundaki gonca gülü
 Derem dedim deremedim
 Şahinim yok çıkam ava
 Ne yaptımsa aldım hava
 Kuşlar gibi ben bir yuva
 Kuram dedim kuramadım
 Gel derdini bana anlat
 Ben kimlere edem minnet
 Dediler ki bağın cennet
 Girem dedim giremedim
 Mehmet Ali asıl adım
 Ferrahi’yi pirle kodum
 Gurbet elden dönem dedim
 Duram dedim duramadım
 Arzu da yaktı Kamber’i
 N’olur biraz gelsin beri
 Feleğin çelik çemberi
 Kıram dedim kıramadım
 Nazlı yari getirip de
 Yanı yana oturup da
 Kollarıma yatırıp da
 Saram dedim saramadım
 Uzak bir menzile vardım
 Hem ağladım hemi durdum
 Karışık bir rüya gördüm
 Yoram dedim yoramadım
 Yükün aldı yine kervan
 Gönül sen de boşa kıvran
 Emine’yle dem-i devran
 Sürem dedim süremedim