Arpalar kara kılçık
  	Dama çıkma baş açık
  	Eger göynün bendeyse
  	Bohçayı al yola çık
  	Arpalar filiz oldu
  	Halim yare arz oldu
  	Senden gayrı seversem
  	Ölüm bana farz oldu
  	Arpa ektim biçemem
  	Yol göründü geçemem
  	Dünya dolu kız olsa
  	Sevdiğimden geçemem
  	Bağçada duman tüter
  	Yar bülbül gibi öter
  	Güzellerin döşünde
  	Yapraksız elma biter
  	Başı belalı yarim
  	Kaşlar hilalı yarim
  	Sana nasıl doyarım
  	Gönlüm düşeli yarim
  	Çıktım dağın düzüne
  	Baktım öte yüzüne
  	Gördüm ki yar darılmış
  	Uymuş eller sözüne
Ali Aydınoğlu Gaziantep Halay. Gaziantep Folkloru, Ferruh Arsunar, TC MEB Eski Eserler ve Müzeler Umum Müdürlüğü Yayımlarından Seri II Sayı 7, İstanbul, 1962, s. 105