Ali Ağa Mehmed Ağa
  	Cemalin benzettim (doğan) aya
  	Kaçan kandan kurtuluyor
  	Bin atına çekil dağa
  	Astılar kendir kırıldı
  	Ağanın konağı yıkıldı
  	Kör olası müstebidler
  	Gelin boynuma sarıldı
  	Adana'dan aldım keçe
  	Saraçlardan seçe seçe
  	Darağacı kuruluyor
  	Kaç a Mehmed Ağam kaç a
  	Fermanları yazılıyor
  	Bacıları sızılıyor
  	Darağacına asmışlar
  	Kara bıyık süzülüyor
  	Devesi yurtlar köşeği
  	Koyun kuzular şişeği
  	Şurda on adam asmışlar
  	Üçü Kibarın uşağı
  	Gömlek giyerdi oyalı
  	Konağı yeşil boyalı
  	Beyler yemek yemez oldu
  	Asılacağım diye(li)
  	Al atım örk ile çıkar
  	Çifte kazanlarım kaynar
  	Çıkmış konağın başına
  	Düldül ile ırağa bakar
  	Musluğa camuz düzdürür
  	Sarrafa lira bozdurur
  	Mehmed Beyim olsa idi
  	Oğlunu yanında gezdirir
  	Darağaca koşal koşal
  	Görenlerin aklı şaşar
  	Beyler asılmaya gitmiş
  	Bebekler ardına düşer
  	Biri Mehmed biri Ali
  	Veyli çiftçelerim veyli
  	Meclisinde şor verilir
  	Sanırsın istekli tülü
  	Darağacını yaktılar
  	Dört yanna siyah çektiler
  	Malum olsun Mehmed Beyim
  	Kafirler geldi baktılar
  	Adana'dan Vali biner
  	Yürür konağına iner
  	Yalan isem kör olayım
  	Beş yerde kandili(m) yanar
  	Gelinin adı Döndü
  	Cümle alem sana yandı
  	Beyler asılmaya gider
  	Bebeklerin yüzü döndü
  	Adana'dan haber geldi
  	Yatamıyom uzun gece
  	Her gelen delikten bakar
  	Evliya yapılı Hoca
  	Abaniyesi başında
  	Fermanı bağlı döşünde
  	Dört oğlumun birin asman
  	Yazık olur genç yaşında
  	Asıyorlar sıra sıra
  	Can veriyor söne söne
  	Dört oğlumun birin asman
  	Aşiretin hali fena
  	Dut ağacın budamışlar
  	Yenisinden bitsin diye
  	Dördünü birden asmışlar
  	Ocakları batsın diye
  	Yusuf'un giydiği çizme
  	Güzellik Yusuf'u yakar
  	Hükümete varıncağaz
  	Kaymakam ayağa kalkar
  	Her gelen delikten bakar
  	Güzellik Yusuf'u yakar
  	Asman Müftüyü Müftüyü
  	Korkarım gelinler çıkar
  	Altın zarfta gümüş tabak
  	Geri ardında kaldı bebek
  	Kızlar Adana'ya inmiş
  	Dördünün de başı kabak
  	Yaşa Padişahım yaşa
  	Yazılanlar gelir başa
  	Biz Müftüyü vermek diye
  	Mahpuslar düşmüş talaşa
  	Ta ezel ezelden böyle
  	Bozuk Osmanlının fendi
  	Eğer bunu kim derlerse
  	Aziz'li Mehmed Efendi
Avşar ağıdı. Adana'da Kibaroğlu adlı bir aile için Ahmet Şükrü Esen – Anadolu Ağıtları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Genel Yayın No: 239, Edebiyat Dizisi: 59, Tisa Matbaası, 1982 – Ankara, s.109-110-111-112.