Kaynanam kara mesli
  Beni oğluna kesti
  Kesti kesti neyledi
  Yine bağrına bastı
   
  Kırmızı gülün mili
  Gel öğren bizim dili
  Bizim diller yahşıdur
  Eyler garip bülbülü
   
  Keran üstü keran
  Kerana konmuş ceylan
  Sen buradan gideli
  Buralar oldu viran
   
  Köyün yolu darmıdır
  Minaresi varmıdır
  Eller almış yarini
  Acep aslı varmıdır
   
  Küp içinde gendime
  Mayilem efendime
  Yarim küçük ben küçük
  Uydurmuşam kendime
   
  Mani mani hor mani
  Çukurda koydun beni
  Yiğitliğin bu muydu
  Aç kurda verdi beni
   
  Mani söyler coşarım
  Deniz gibi taşarım
  Kimseye zararım yok
  İnsan gibi yaşarım
   
  Maydanoz ot değil mi
  Yaprağı dört değil mi
  Erzincan’dan ayrılmak
  Bizlere dert değimli
   
  Mektubun gülü vardır
  Aşığın derdi vardır
  Çok söyleme kaynana
  Dünyada ölüm vardır
   
  Mektup yazdım karadan
  Dağlar kalksın aradan
  Yari bana kavuştur
  Yeri göğü yaradan
   
  Mektup yazdım kış idi
  Kalemim gümüş idi
  Daha çok yazacaktım
  Yüreğim yanmış idi
   
  Mendili işle yolla
  Başını gümüşle yolla
  İçine bir elma koy
  Birini dişle yolla
   
  Mendilim benek benek
  Ortası çarkıfelek
  Bıldır bele geçürdük
  Kışın ayırdı felek
   
  Mercimek kile kile
  Ölçerim sile sile
  Aldılar yarim elimden
  Yüzüme güle güle
   
  Meşeden kestim massa
  Karanfil koydum tasa
  Öyle bir yar sevmişem
  Azıcık boydan kısa