Hele feleğin kastına
  	Derdim çoktur dert üstüne
  	Hürüyü gelin alır da
  	Mor giydir'rim al üstüne
  	Kızlar halaya dizildi
  	Belim kemikten üzüldü
  	Kahırlanma hatun kızım
  	Oyun anandan bozuldu
  	Kızlar deveyi donatsın
  	Bizim Kamer Emiş ile
  	Hürüyü gelin alırım
  	Heril örgü gümüş ile
  	Atın sikkesini çekin
  	Seğmenler dışarı çıkın
  	Bugün de cuma gecesi
  	Elinin kınasın yakın
  	Durdu da yoluna dursun
  	Ben onu yolum bilirim
  	Hürüyü gelin alır da
  	Üzengilik dana ver'rim
  	Memed de gitti Yemene
  	Ben onun yolun bilirim
  	Öğüt verme Cihangiroğlu
  	Gelini Osmana alırım
  	Kadanı alayım Hürü
  	Döküldü yüzünün nuru
  	Ağana kızım ağana
  	Hemiteden yönü beri
  	Yedi oğlan anasıydım
  	İki elimde iki değnek
  	Hürü gelini alır da
  	Giydiririm keten gömlek
  	Kucağımda yok bebeğin
  	Bakım da gönül eğleyem
  	Şu Yemenin yolu uzak
  	Çıkam da yolu değneyem
  	Ağlama Meryem ağlama
  	Sen onu öyle söyleme
  	Yedi oğlumdan kıymetlisi
  	Kurban olayım ağlama
  	Ak elleri beze beze
  	Püskül de başında hoza
  	Hürü yayladan geliyor
  	Şu yollardan toza toza
  	Sabahleyin erden kalktı
  	Kolçağı koluna taktı
  	Kadanı alayım Eşe
  	Potuk sürdü nergis koktu
  	Evimizin ardı bahçe
  	Pazardan alırlar bohça
  	Yerinme sen hatun kızım
  	Büyük ağan döker akça
Elif Hanım Osmaniye Osmaniye, Gökçedam Köyü'ne aittir. Yaşar Kemal tarafından derlenmiştir. Üzülmek, kopmak; Heril, ipek; Üzengilik, gelin ata binerken ve damat evine inerken geline verilen armağandır. Ağıtlar, Yaşar Kemal, Adam Yayınları, İkinci Basım, 1997, s. 182-183.