Babına geldim söylerim
  	Bu şeb ne buldum söylerim
  	İki ördekle bir kazın
  	Nakşını aldım söylerim
  	Bir dostumun var bir kazı
  	Güya ki balaban kuzi
  	Sizlere nakleyleyeyim
  	Eğer dinlerseniz bizi
  	Bir gün iki ördek alır
  	Yapçacık evine gelir
  	Ördekleri de bahçeye
  	Gezsin diye salıverir
  	Ördekleri çün kaz görür
  	Onların üstüne yürür
  	Ördekler bu hali görüp
  	Birbirine arka verir
  	Kaz ister bunları döve
  	Bunlar bakışırlar göğe
  	İki taraftan sarılıp
  	Şaşırtırlar döve döve
  	Kaz alır birin altına
  	Çıkıp oturur üstüne
  	Ol hali görünce ördek
  	Acıyıp yanar dostuna
  	Ördek ne yaptı gör işi
  	Kaptı yerden kaya taşı
  	Kaza fırlattı ol ördek
  	Kazın da yarıldı başı
  	Başından akınca kanı
  	Kazın da acıdı canı
  	Birinin kaptı boynundan
  	Ol biri aldı tabanı
  	Ördek buldu kılığını
  	Alamıyor soluğunu
  	Ördek kafadar eyledi
  	Bulup bir Hint tavuğunu
  	Getirdi kazın üstüne
  	Kazla dövüşmek kasdine
  	Hindi tavuğu da kabardı
  	Bir sopa aldı destine
  	Tavuk da kaçırdı kazı
  	Var idi anda bir tazı
  	Tazı ile kaz bir oldu
  	Tavuk eyledi niyazı
  	Tazı tavukla birleşti
  	Aşina imiş görüşdü
  	Araya girip sulh etti
  	Kaz ile ördek barıştı
Muhtar Yahya Dağlı İstanbul C.H.P. Eminönü Halkevi, Kütüphane ve Yayın Kolu, Destan Serisi 1 – İstanbul Mahalle Bekçilerinin Destan ve Mani Katarları – Derleyen: Muhtar Yahya Dağlı – Basan ve yayan: Türk Neşriyat Yurdu – İstanbul – 1945