Samanlıkta kediler
  Miyav miyav dediler
  İki kahpe bir olup
  Sakallıyı yediler
   
  Gök ceviz tepeleri
  Kaybettim küpeleri
  Beni yardan ayıran
  Şu köyün kahpeleri
   
  On bir ayın sultanı
  Kıymetlidir her anı
   Hoş geldin ya Ramazan
  Süslersin şu cihanı
   
  Şükür bu aya girdik
  Akşam hilali gördük
  Sevinçlere garkolup
  Yüzü secdeye sürdük
   
  Hanım kızlar yattınız mı
  Baklavayı yaptınız mı
  Sahur vakti geldi çattı
  Şerbeti kattınız mı?
   
  Herkes sabırla bekler
  Ziyan olmaz emekler
  İftara geliyoruz
  Hazırlansın yemekler
   
  Davulum tum tum ötē
  İçinde tütünüm tütē
  Âkadaşım çeyrek istē
  Bene yüzülecek de yeter
   
  İftara geldi sini
  Sakın unutma beni
  Kırk gündür karnım aç
  Yerim doymam hepsini
   
  Ramazan dertlere hekim
  Davuldur sırtımda yüküm
  İki gözüm ev sahibi
  Size selamun aleyküm
   
  Ramazanım merhaba
   Bizlere verdin sefâ
  Rabbimize hamd olsun
  Her nefeste bin defâ
 
  Tikelmiş sırık gibi
  Ekşimiş koruk gibi
  Kapı ardına asmalı
  Sırımlı çarık gibi
   
  Kunduz’da mısırım var
  Dibinde hasırım var
  İti kâfiri puştu
  Neremde kusurum var
   
  Kar yağar serpe serpe
  Kapandı dere tepe
  Bir sağlam pabuç yok ki
  Giyelim depe depe
   
  Kara kara kazanlar
  Kara yazı yazanlar
  Cennet yüzü görmesin
  Kara kara kazanlar
   
  Bili tavuğum bili
  İşleyim yılan dili
  Ben sana varacaktım
  Hele de düşman dili
 
  https://kultur.samsun.bel.tr/samsem2006/doc/039.pdf