Dinle Güftarımı Arif-i Dana

18.04.2019
Başlıklar:14843

Dinle güftarımı arif-i dana
Derunumda şimdi açam nihanı
Dil mülkü tutuştu nar-ı suzana
Ah ettikçe zuhur etti dumanı

Hakka doğru gitmez oldu bir kulu
Geri kaldı Hakkın emri usulü
Çokların gittiği şeytanın yolu
Boşa bıraktılar rah-ı rahmanı

Azdır giden şimdi rah-ı Mevlaya
Heves edilmekte zevk-i dünyaya
Taat etmez oldu evlat babaya
Aklından çıkarma ahır zamanı

Kalemiz bozuldu işimiz harap
Akıl isen düşün bundan hisse kap
Kıyamet gününden açıldı çar bab
Her tarafta zahir oldu nişanı

Mehdi-i Resul'den oldu işaret
Galiba yakındır ruz-u kıyamet
Dört kitabı yazan ol dest-i kudret
Hak böyle buyurdu emr ü fermanı

Hikmet-i rabbani bu emr-i Gafur
Bala-yı kudretten eyledi zuhur
Azrail Tarsus'a edince ubur
Dikti sancağını kurdu meydanı

Kolera başladı alem uyandı
Tutulanın çeşmi kana boyandı
Ecel sefinesi geldi dayandı
Açtı yelkeni duyuldu figanı

Bir fırtına oldu tuttu etrafı
Gün günden artmakta ölümün lafı
Girdi aramıza bir can kavafı
Nicenin tutuldu bunda zebanı

İşledi insanda nar-ı ihtirak
Çoklarını sardı bir gizli merak
Otuz kuruş oldu bir şişe konyak
İçip yolda düştü öyle sekranı

Tarsus'un içine düştü bir figan
Çığrıştı ahali Ya Rab el'aman
Bir günde gidince birden yüz on can
Herkes sağlığından kesti gümanı

Ziya Bey kaymakam dedi bu ne iş
Tel çekti üç günde geldi müfettiş
İlletin def'ine eyledi teftiş
Yetişti Eflatun dehrin Lokmanı

Hakkın hikmetine gönüllü uyan
Vadesi yetene olur mu derman
Tabipler seğirtti atlı ve yayan
Gördüler ah edip kan ağlıyanı

Sağ olan evinden bir yana sapsın
Arasın ilacı Lokman'dan kapsın
Vadesi yetene doktor ne yapsın
Ölecek hastanın olmaz dermanı

Siyah senge döndü cism-i mermerler
Böyle soldu nice nice dilberler
Gece gündüz durmaz oldu berberler
Sağ koldan aldılar o fazla kanı

Tabipler ettiler bir kolca karar
Dediler insana bu da mı zarar
Yenidünya elma zerdali hıyar
Tarlada kuruttular patlıcanı

Bahçecilder dedi yok bize ekmek
Boşa gitti bizim hep olan emek
Beyaz kavun karpuz oldu bir çeyrek
Çok cevir ettiler bağ u bostanı

Takdir böyle imiş hükm-ü kazada
Ölen gitti sağı kaldı belada
Çok evler kapandı bu fırtınada
Melil mahzun kaldı hep hanümanı

Devlete halimiz olunca beyan
Emreyledi olsun Tarsus'a ihsan
Cihana gelmemiş böyle adil Han
Sehavet gencidir merhamet kanı

Kolera illeti bize bulaştı
Niceler canından usandı şaştı
Ermeni milleti dağlara kaçtı
Gece düştü yola tuttu revanı

Pek çoğunda vardır mevtin yarası
Zenginlerin çıktı küflü parası
Yetmiş kuruş oldu Namrun kirası
Vakitsiz yüklerler dilsiz hayvanı

Katolikler şaştı oldu divane
Bavuliyle kaçtı Kafiristan'e
Tarsus'dan dağıldı iki bin hane
Çok konaklar oldu harap viranı

Bir takım urumlar düştüler yola
Atla dağıldılar sağ ile sola
Bodos Vasil Siva Yani Nikola
Andan arar bulmaz o kör Yuvan'ı

Mevlamız söndürsün işbu ateşi
Hiç leke tutar mı mücevher taşı
Hak selamet versin can karındaşı
Namrun'a çekildi dinin ihvanı

Üç yüz pare köpek beşlice yitti
Baş alıp Hacin'e menzile yetti
Uşaklar dağıldı ırgatlar gitti
Çiftçilere oldu mezar sabanı

Gerçektir sözlerim serverler tacı
Alındı bizlerden canların bacı
Ne bezirgan kaldı ne de sebzeci
Kapandı Tarsus'un beş yüz dükkanı

Beynamazlar kılar oldu namazı
Asumana çıktı bunda avazı
Mümin olan etti Hakka niyazı
O demde biz kıldık şükr-ü Yezdanı

Beynamaz namaza pek etti devam
Senede dört defa görmezdi imam
Sure-i Mülk ile doldu top makam
Vaızla okuduk aziz Kuran'ı

İslama farz olan savm ile salat
Hatırdan dür etme var hacc ü zekat
Resul-ü Ekrem'dir sahip mucizat
Daima hatırla sen Yaradanı

Sefî'ül-müslimin Resul-ü Zişan
Ebubekir Sıddık Ömer ve Osman
Ali-yül-Murtaza o Şah-ı Merdan
Sahib-i Zülfikar Hakkın Aslanı

Adana'ya eyvah dedi İstanbul
Şam'dan haber aldı Bağdad Anadol
Fransa'dan tel gitti duydu Tirpol
Haberi doldurdu bütün cihanı

Bu derde giriftar olalı solduk
Kusurumuz çoktur hep onu bulduk
Gaffar-üz-Zünub var ucuz kurtulduk
Bırakma dilinden vird-i Mennan'ı

Bin üçyüz onbirde oldu kolera
Defetti sineden Hazreti Mevla
Hayr ile yad etsin İmdadi geda
Okuyup dinliyen bu dasitanı

Tarsuslu Ali İmdadi Tarsus Saz Şiiri Antolojisi – Vasfi Mahir Kocatürk, "Başlangıçtan bugüne kadar Türk Edebiyatının Saz Şiiri tarzında yazılmış en güzel Şiirleri" başlığıyla, Ayyıldız Matbaası, Ankara – 1963, s.441-442-443-444-445. 

CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

21 Üye
14851 Konu
172 Mesaj